14 Ekim 2013 Pazartesi

Nostalji Hep Satar(1.Bölüm)

          Belirli bir zaman bu yazıya konu bulmak için düşündüğümde nostaljinin hep satacağı kanısına vardım. Şöyle ki 80 yaşında dedeler "nerede o eski bayramlar" der, 90'ları çocuk olarak geçirmiş nesil, Atari, cipsten çıkan pokemon tasosu, okulun önündeki satıcının sattığı bilimum hırdavat(örneğin sümük gibi mor bir sıvının içindeki korkunçlu göz) falan gibi şeylere özlem duyar. Neticede herkes kaybettiği geçmişine özlem duyuyor bu konuda hem fikiriz. Ben de biraz 2000'lerin başlarında yaşadığım komik çocukluk hikayelerimi özetleyeyim dedim bu yazıda, herhalde iyi ettim.

          Sıcak mı sıcak yaz gününde sokakta maç yapılıyor, yine "topunuzu keserim dağılın" diyen teyzeler mi dersiniz, arabasına top çarpıp alarmı ötünce hemen cama çıkan pimpirikli dayılar mı dersiniz ne arasanız var, yani klasik "çocuklar için sinir bozucu mahalle." Teyzenin biri menapozu iyice abartmış sanırım "sizin kafanızdan aşağı kaynar su dökeceğim yeter be" diye bağırdı apartmanın en üst katından, yukarıdan konuşmak kolay tabi, kadın içeri girdi elinde kettle ile cama çıktı, "defolun dökerim yoksa" dedi, bunun üzerine ben de "bekle ablacığım şurada bakkaldan üçü bir arada alayım geliyorum" dedim. Abla sinirden çılgına dönmüştü, biz gülüyoruz eğleniyoruz arkadaşlarla falan 10 dakika falan geçti, kadın cadı Cruella(101 Dalmaçyalıyı alıkoyan karı) gibi yamuk yumuk saçlarıyla "allah belanızı versin puşt pezevenkler sizi" diye geliyor, topuklamaya dünden razı arkadaşları çok hızlı koşmamaları konusunda uyardım, bu durumda teyze için hep yakalama ihtimali olacaktı, koştukça koşacaktı peşimizden ne plan ama... Mahalle de açık hava tımarhanesi anasını satayım kocasını gömmüş 65+ teyzeler tazecik çocukların neşesini çekemeyip böyle pisleşiyor işte. Neyse kadın bizi bir 5 dakika kovalayıp "alllllah belanızı versin, yer yarılsın içine girin e mi!" tarzı beddualarla evinin yolunu tuttu.
         
          Bizim için gün yeni başlıyor tabi adrenalin bağımlısı olmuşuz 12 yaşında anasını satayım, 1-2 km yol tepip su balonu satan bir yerden bütün günlük harçlıklarımızla 30 tane falan su balonu almıştık, en can alıcı noktaya gelmiştik, o ufacık balonlar nerede doldurulacak? Apartmanın hortumunu kullanarak 10 balonu feda edip 5 tane su balonu elde etmiştik sonunda ki bölüm sonu canavarımız apartman yöneticisi yaşlı teyze belirdi, "napıyorsunuz bakayım siz orada" (arkadaşlara hemen kaybolun işareti yapılır) "ellerimi yıkıyordum yönetici teyze" "çocuk oyuncağı değil o" bu diyalog sonrası sessizce ortamı terk ettim, elimizde 20 şişmemiş 5 tane de şişmiş su balonu vardı, şimdi sıra bu balonlarla ne yapılacağına karar vermekteydi, ben direk atıldım "camı açık evlerden içeri atalım derim ben" dedim. Bizim mahalleden uzak evi seçtik falan tam atmaya hazırlanıyoruz, benim içime sinmedi "arabalara atalım lan" dedim. Dostlar sağolsun kırmadılar mahalle çıkışındaki ara yola pusuduk, camı açık gelen ilk araba hedefimizdi, ve evet geliyordu camı açık bir araba, heyecandan bacaklarım titredi "bekleyin, bekleyin, bekleyin, atış!" dedim ve 5 su balonu arabaya doğru yolculuğa çıktı 2 tanesi camdan içeri girip patladı anlayabildiğim kadarıyla, diğerleri de arabanın muhtelif yerlerinde patladılar. Ani ve acı bir fren sesi balonların patlamasını izledi, 30 küsür yaşlarında bir herif indi aşağı hayvan gibi sinirli surat kıpkırmızı "neredesiniz uleeeyn" falan diye bağırıyor, sonra sevgilisi indi yüz kıpkırmızı makyaj falan hep akmış üstü sırılsıklam, biz de başladık kaçmaya, adam kovalıyor falan, birkaç apartmanın bahçesinden dolanıp arabayı gören gizli bir yere konumlandık, adamın eli kalbinde nefes nefese galiz küfürler ederek arabasının önüne geldi, arabayla bastı tam gidecek biz çıkış rotamızı çizip adamın önüne çıkıp "lalalalalalal" falan diye bağırdık herifin inesi geldi arabadan kaçtığımızı görünce küfrede ede gitti arabasıyla.

          Çocukluk anılarımdan oluşan bu yazı da böylece bitti, bunun bir de ikinci bölümünü yazmayı planlıyorum, böyle çeşitli haylazlıklarımla sizi meşgul edeceğim, haydi kalın sağlıcakla!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder